a little

  1. biraz
minicik bir kuş (açıklanmak istenmeyen haber kaynağı için kullanılır).
A little bird told me:
Minicik bir kuş söyledi (gizlice öğrendim).
bir nebze
birazcık
biraz sonra
birazdan
biraz para
(a) biraz daha, (b) az daha, az kaldı.
A little more and I should have killed him: Az kaldı onu
öldürecektim (az daha üstüme varsaydı onu öldürürdüm).
keyfi pek yerinde olmama
azıcık, biraz.
a wee bit
k.d. oldukça.
I'm afraid he's a wee bit drunk.
kısa bir süre
ve yukarı(sı)/daha fazlası.
Children of 12 and over: 12 yaşındaki ve daha büyük çocuklar.
felekten bir gün çalmak Verb
biraz deli olmak Verb
biraz acayip olmak Verb
bir tahtası eksik olmak Verb
pek pahalı olmayan bir yer aramak Verb
küçük bir bungalovda karar kılmak Verb
kısa bir süre için Adverb
küçük bir derdi büyütmek Verb
biraz para biriktirmiş olmak Verb
ihtiyatta biraz parası olmak Verb
Biraz serin.
bir hayli ... Adverb
oldukça ... Adverb
bayağı ... Adverb
nerdeyse mucize sayılmak Verb
mütevazı kendi halinde küçük bir evde oturmak Verb
iş mektubundan başka yerde pek kullanılmaz